Her şeyden evvel, kurtuluş savaşından yorgun olarak çıkmış bir milleti yapmış olduğu hizmetler ile birlikte başarıdan başarıya koşturan yüce Atatürk’e olan sevgi ve saygımız her zaman olduğu gibi bu günde büyüyerek devam etmektedir. O’nun fikir ve düşüncelerine sahip çıkmak, Atatürkçü kimliğimizi en güzel şekilde açıklamaktadır. Atatürkçülük nedir? diye bir soru soruduğunda kısa ve öz olarak şunları söyleyebiliriz; Atatürkçülük, bir düşünce sistemi olup Atatürkçü düşünce olarak ta adlandırılabilir. Atatürkçülük, her türlü yobazlığa, bağnazlığa, gericiliğe, hurafeciliğe ve tutuculuğa karşıdır. Atatürkçülük, akılcı olmaktır. Düşünce özgürlüğünü destekleyen, çağdaş ve bilimsel düşünmeyi hedefler. Atatürkçülük, halka korku salan her türlü ırkçı ve baskıcı rejimlere karşı çıkmaktır. Atatürkçülük insan hak ve özgürlüklerine saygı göstermek demektir. Bilimci ve gerçekçidir. Bilimsel olanı savunmak demektir. “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sözünde olduğu gibi kendisini Türk olarak gören herkesi Türk saymak demektir. Ulusal varlıklara ve değerlere sahip çıkmak demektir. Yapılacak bir işi en iyi şekilde yapmak demektir. Memurun, işçinin, esnafın ve diğer tüm meslek gruplarında çalışan insanların aldıkları ücreti hak edebilmek için yapması gerekenleri en iyi ve doğru şekilde yapması demektir. Atatürkçülük, vatan ve millet adına her zaman fedakar ve özverili olmak demektir. Yönetimde halk iradesinin dışında hiçbir yönetim şeklini kabul etmemek demektir. Türk tarihine ve Türk milletinin değerlerine sahip çıkan bir anlayıştır. Kısaca özetlediğimiz gibi Atatürkçülük, aslında başlı başına çağdaş bir dünya görüşüdür diyebiliriz.