Programtr Prgtr.Forum.St
Prgtr (Programtr) Forumunu Hoşgeldiniz... Sizde Forumumuza Katkıda Bulunmak İçin Kayıt Olun ve Paylaşıma Başlayın...

Www.HtmlBanker.Tr.Gg
Programtr Prgtr.Forum.St
Prgtr (Programtr) Forumunu Hoşgeldiniz... Sizde Forumumuza Katkıda Bulunmak İçin Kayıt Olun ve Paylaşıma Başlayın...

Www.HtmlBanker.Tr.Gg
Programtr Prgtr.Forum.St
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Programtr Prgtr.Forum.St


 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Programtr Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
Paz Haz. 19, 2011 10:09 am
Salı Haz. 14, 2011 10:15 pm
Salı Haz. 14, 2011 11:52 am
Salı Haz. 14, 2011 11:51 am
Salı Haz. 14, 2011 11:48 am
Salı Haz. 14, 2011 11:47 am
Salı Haz. 14, 2011 11:45 am
Salı Haz. 14, 2011 11:43 am
Perş. Ekim 28, 2010 1:35 pm
Paz Ekim 10, 2010 6:23 pm

Genetik Mühendisliği

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
ahmettrn
Co Admin
Co Admin
avatar
www.prgtr.forum.st
Üye bilgileri
Cinsiyet: Erkek
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 27/02/09
Mesaj Sayısı : 44
Nerden : Bursa
Lakap :
Rep Puanı: 44
Genetik Mühendisliği Vide
MesajKonu: Genetik Mühendisliği Genetik Mühendisliği EmptyC.tesi Mart 07, 2009 11:15 pm

Son zamanlarda yayınlanan birçok araştırmada gen mühendisliğinin önemi ve gücü belirtilmeye başlanmıştır. Birçok kişi artık zararlı genleri bireylerin haklarını kısıtlayarak yok etme yerine, zararlı genleri özel yöntemlerle normal ya da üstün gen niteliğine çevirmenin yollarını aramaya başlamıştır. Bu konudaki girişimler büyük bir coşkuyla karşılanmakta ve yorumlamalar gittikçe aşırıya varan ölçülere ulaşmaktadır. Bununla beraber gen mühendisliğinin uygulama alanının kısıtlı olmasını gözden uzak tutmamak gerekir.

Her şeyden önce, DNA'daki baz çiftterinin çok küçük olması nedeniyle, fiziksel olarak (mikrocerrahi ile) değiştirilmesini ümit etmemiz biraz hayalcilik olacaktır. Ikincisi, bu şekildeki düzeltmeler kural olarak vücut (soma) hücrelerine sınırlı kalacaktır; bu da gelecek döllerin yapısını değiştirme için etkili değildir.

ZARARLI GENLERİN DEĞİŞTİRİLMESİ
Vücut hücrelerimiz (çekirdek taşımak koşuluyla) bir bireyi meydana getirecek tüm genlere sahip olmasına karşın, bulunduklan yer ve dokuya göre taşıdıklan genlerin ancak bazıları işlev yapabilecek durumdadır. Örneğin; tiroksin üretecek enzimleri sentezlemek için, yalnız tiroit bezindeki genler işlev görür ve bilgi üretebilir. Bu organda veya bezde bulunan zararlı bir gen kapatıldığı için herhangi bir etkiye ve kusura neden olmaz. Başka bir organda veya dokuda da kusurlu tiroksin meydana getiren bir gen kapalı olacağı için herhangi bir zararlı etkiye sahip değildir. 0 halde zararlı genlerin değiştirilmesi dokulara ve organlara sınırlı kalmaktadır. Bunun için de değişik yöntemler uygulanabilir.

VlRÜS TRANSFERİ (TRANSDÜKSlYON)
Virüsler, bazen ürediği konukçudan taşındığı konukçuya gen aktarabilir. Bu taşımaya transdüksiyon denir. Doğal olarak bir virüs, bulaştığı hücreyi çoğunluk öldürür ve o zaman kalıtsal olarak bir öneme sahip değildir. Fakat bazı durumlarda virüs, kalıtsal materyalini girdiği hücrenin kalıtsal materyaline katarak (integre ederek), onun hızıyla çoğalmaya başlar ve bu durumda konukçu hücreye herhangi bır zarar vermez. Bu, "L i z o g e n i k D u r u m" olarak bilinir. Bakterilerde kalıtsal yapının düzeltilmesi için bu tip virüs aktarmalarından yararlanılır.

Son zamanlarda, bu yöntem, insan doku kültürleri için de kullanılmaya başlanmıştır. Insanlann çoğu, bir amino asit olan arjinini yıkmak için karaciğerden salgılanan arjinaz enzimini sentezleten başat bir gene sahiptir. Çekinik homozigot durumlarda enzim salgılanması yoktur; bu bireylerde "A r g i n i n e m i a" denen bir hastalık meydana gelir. Arjininin miktarı kanda artar. Sonuçta zeka geriliği, sara hastalığı ve erken ölüm ortaya çıkar. Shope Papilloma denen bir virüs genellikle tavşanlarda hastalık yapar; fakat insanlarda lizogenik durumda yaşar. Bu virüsle tavşanlardan insana gen taşınması yapılabileceği düşünülmüş ve doku kültürlerinde deneme-ere girişilmiştir. Normal bir bireyden alınan hücreler bu virüsle enfekte edilmiştir. Daha sonra bu doku kültüründeki virüsler arjininemia olan kişiden alınan hücrelere taşınmıştır. Hücrelerin bir kısmı bu enzimi sentezleyecek yeteneği kazanmıştır. Açıkça normal bireydeki başat gen bu yolla hasta bireyin hücrelerine taşınmıştır.

Daha sonraki aşamada, bu virüsler arjininemialı bir kişinin karaciğerine aşılanmıştır. Daha doğrusu Almanya'da birisi beş yaşında, diğeri onsekiz aylık iken zeka geriliği ve bu hastalığın diğer bulgulannı gösteren iki kız kardeşe enjekte edilmiştir. Karaciğerlerine enjekte edilen bu virüsler istenen sonucu vermemişler ve düzelme meydana gelmemiştir. Fakat ileride daha gelişmiş bir teknikle bu aşılamanın yapılabileceği ümidi yitirilmemiştir.

Bir türden diğer türe bu virüslerle gen aktanmı yapmak da mümkündür. Bazı insanlar, süt içerisinde bulunan laktozun bir türevini, yani galaktozu, yıkan enzimden yoksundurlar. Bu insanlar Galaktozemia" denen bir hastalığa tutulurlar ve kanlannda aşırı galaktoz birikir. Bu hastalar süt ve sütten yapılmış gıdalan almazlarsa normal bir yaşam sürdürebilirler. Fakat, eğer bir gen aktarımı yapılırsa bu besinleri de alabilme olanağına kavuşurlar. Insan bağırsağında yaygın olarak bulunan Escherichia colı, bu enzim için bir gene sahiptir. Hem bu bakteriyi hem de insanı enfekte eden ortak bir virüs vardır. Bu bakteri kültüründen alınan virüsler galaktozemi gösteren bir insandan alınmış doku kültürüne bulaştırılmıştır. Daha sonra yapılan testlerde; bulaştırılan insan hücrelerinin eksik olan enzimi ürettikleri saptanmıştır. Bu yeteneği kaza-nan hücreler alındığı kişinin karaciğerine tekrar enjekte edilmiş ve orada eksik olan enzimi üretmeye devam etmiştirler.

Moleküler genetikteki ilerlemeler, bizim, yalancı virüs yaratmamızı da mümkün kılmıştır. Artık bugün bir virüsün DNA'sı çıkanlıp yerine yabancı bir virüsün DNA'sı yerleşterilmektedir. Virüsün kılıfı bulaştıracağı hücreyi saptar. Dolayısıyla DNA'sı çıkanlsa da yine eskisi gibi doğal konukçusu olduğu hücreyi enfekte etmeye devam eder. Bu şekilde istediğimiz nitelikte virüs yapabiliriz. Bu yöntemlerle fare doku kültüründen belirli genler insan doku kültürüne aktarılabilmiştir. Yalnız fareleri enfekte eden bir virüsün DNA'sı insanı enfekte eden bir virüsün içerisine konarak, insan hücrelerine girmesi sağlanmıştır. Yalancı virüslerin bu şekilde büyük bir gücü vardır. Biz, farklı türlerden uygun genleri, bu yöntemle seçebilir ve insanın üreme hücrelerini meydana getiren dokulara aşılayarak, insan gen populasyonuna büyük katkılar yapa-biliriz. Eşey hücrelerine bu şekildeki bir aşılama için daha birçok araştırma ve deneyin yapılması gerekmektedir.

DOĞRUDAN DNA NAKLl (TRANSFORMASYON)
Mikrobiyologlar uzun bir süreden beridiğer bir bakterinin DNA'sını içeren bir besin ortamında yetiştirilen bakterilerin zamanla yeni genler kazandıklannı saptamıştı. Bakteriler "E n d o s i t o s i s" dediğimiz bir çeşit yutma yöntemiyle ortamdaki DNA parçalannı alarak kendi kromozomlanna ekleyebilir. Son zamanlarda yapılan çalışmalar, insan hücrelerinin de bu yeteneği taşıdığını göstermiştir. Bir araştırmada. anormal hemoglobin üreten bir kişinin göğüs kemiğinin (sternumun) kırmızı iliğinden alınan olgunlaşmamış kırmızı kan hücrelerinin doku kültüründe üretilebileceği gösterilmiştir. Normal bir insanın göğüs kemiğindeki ilikten alınan hücrelerden hazırlanmış bir besin ortamında üretilen bu hücreler bir zaman sonra normal hemoglobin yapabilme yeteneğini kazanmıştır. Daha sonraki aşamada bu hücreler (eskiden anormal. yeni durumda normal hemoglobin üreten) alındığı kişinin sternumunun içerisine enjekte edilerek. o kişinin normal hemoglobin üretimi sağlanabilmiştir.

HÜCRE KAYNAŞTIRILMASI ile YENi GENLERiN KAZANILMASI
Aynı türün farklı bireylerinden, hatta farklı türlerin bireylerinden alınan hücreler aynı doku kültürü içerisinde yetiştirilebilir. Bazı zararsız virüsleri bu doku kültürü içerisine eklemekle hücrelerin kaynaşması sağlanabilir. Hücre duvarlannın eritilmesi ile iki çekirdekli bir hücre ortaya çıkar. Bu iki çekirdekten hangisi mitoz bölünmeye erken başlarsa, baskın duruma geçer ve öbürünü yıkar. Yıkılan çekirdeğin kromozom parçaları iğne şeklinde diğer kromozomlann içerisine girebilir ve yeni hücre, bölünmeyi yeni gen kombinasyonları ile bitirir. Insan ve fare hücreleri bu şekilde bırleştirilebilmiştir. Fakat fare hücreleri çoğunluk baskın duruma geçmiştir; çünkü fare hücrelerinin insanlara göre daha hızlı bölünme eğilimi vardır. Insan kromozom parçaları, zaman zaman fare kromozomlarına eklenmiştir. Bu yolla anormal gen taşıyan kromozomlann yerine, normal gen taşıyan kromozomları tüm olarak yerleştirmek de mümkün olabilir.

TÜM HÜCRE NAKLİ
Diğer bir yöntem de, bazı enzimleri üretemeyen dokular içerisine, bu enzimleri üreten hücrelerin yerleştirilmesidir. Daha önce öğrendiğimiz gibi gamma globulini üreten genin olmaması (çekinik olması) halinde, antikor üretilemeyeceği için, canlı, enfeksiyonlara karşı dayanıksız olacak ve bu genotipteki bireyler yaşamlarının ilk evrelerinde çoğunluk öleceklerdir. Gamma globulin, kemik iliği tarafından üretilir. Normal allelleri taşıyan bir kişinin sternumundan alınan kemik iliği "A g a m m a -g 1 p b u 1 i n e m i a"lı bir kişiye enjekte edilebilir. Nakledilen bu hücreler zamanla çoğalır veyabancı antijenlere tepki gösterebilecek antikorları üreterek kana verebilir.

GEN SOKMA
Gen mühendisliği emekleme çağındadır ve bugün ancak deneme evresindedir. Gelecekte geniş uygulama alanı bulacağı kuşkusuzdur. Yalnız bu uygulamalann bir de tehlikesi vardır. Nitekim zamanımızdaki mikrobiyoloji uzmanlarının bir kısmı, gen mühendisliğinin bazı konularına şimdiden bir kısıtlama, yani bir çeşit ambargo konmasını önermektedir. Çünkü bu değiştirme denemelerinin yapılması sırasında, anti-biyotiklere dayanıklı, üstün yaşama gücü olan ve bizzat kendisi toksin salgılayan bir gen kombinasyonuna sahip mikroorganizma yaratılabilir. Bu ise insanlann sonu olabilir. Bu kısıtlama bugün yasal olarak konmamıştır. Fakat bu konuda araştırma yapan merkezler böyle bir felaketin ortaya çıkmaması için gerekli önlemleri almaktadır.

Birçok gen mühendisi, bireysel kusurları ve anormallikleri düzeltmek için çalışmalar yapmayı amaçlamıştır. Fakat, amaç, üreme hücrelerindeki zararlı genlerin gelecek kuşağa düzeltilerek geçmesini sağlamaktır.

İnsanların gelecek için kötümser olmamasını öneririz. Çünkü bu kadar yıldan beri karşılaştığı sorunlan üstün zekası ile çözen bizlerin, gelecekte karşılaşacağı sorunları da aynı yetenek ve beceri ile çözeceği inancındayız. Gelişmiş zekamızı, gelecekteki aşın yoğunluğumuzdan doğan sorunlan ve genetik kirlenmeleri çözecek şekilde yönlendirebilir ve sonunda çareyi bulabiliriz. Eğer böyle sorunlara araştırma ve eğitimle eğilmezsek, akılla çözeceğimiz birçok sorunu, doğanın zalim ve özverisiz seçme baskısıyla çözmesine boyun eğmek zorunda kalacağız. Her şeyden önce bu konunun çözümüne, insanlan, evrim ve kalıtım konusunda bilinçlendirmek ve eğitmekle başlamalıyız. Çünkü kalıtımı ve evrimsel işleyişi ana hatlanyla bilen her kişi, gelecekteki tehlikeleri sezinleyebilecek ve ona göre önlemlerini alacak, gerekirse kişisel özverilerde bulunabilecektir.
Detaylı Mesaj Bilgileri
Mesaj No: 326
Mesajın Ana Konusu:Genetik Mühendisliği
Gönderilme Tarihi:C.tesi Mart 07, 2009 11:15 pm
Bu Mesajı Şikayet Et: Şikayet İçin Tıkla
<----------ahmettrn Kullanıcısının İmzası---------->
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Genetik Mühendisliği

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Programtr Prgtr.Forum.St  :: TÜM DERSLER :: Fizik-Biyoloji-Kimya -


Sitemizden Yararlanmak İçin

Lütfen Üye Olun..


Kapat
Hosgeldiniz
Lanet Olsun İçimdeki Üyelik Sevgisine
Üye Olmak İçin Tiklayin

Zirve100 Toplist
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar